Dijital Pazarlamada Korku Faktörü
Merhabalar değerli Mert Kahya okurları, bugün sizlerle birlikte Dijital Pazarlamada Korku Faktörü üzerine konuşmak istiyorum. Pazarlamanın ve reklamın geleceği her geçen gün daha da değişiyor tam da bundan dolayı arama motorlarına sıklıkla sorulan Dijital Pazarlamada Korku Faktörü sorgusu hakkında araştırmalar yapılmaya devam ediliyor. Peki, Dijital Pazarlamada Korku Faktörü nedir ve Dijital Pazarlamada Korku Faktörü hakkında neler bilmeliyiz? İşte konuya ilişkin merak edilen tüm ayrıntılar!
Gün geçtikçe değişen ve gelişen alışkanlıklarımız zamanla genetiğimize de yansımaya başladı, bununla birlikte de genetiğimiz yadsınamaz bir biçimde değişmeye başladı. Obezite ve kanser gibi rahatsızlıkların artık yaşla ilgisi olmadığı fark edilirken sayıların da giderek arttığı gözlemlendi. Tam da bu konudan ileri gelerek reklamlarda da birtakım değişikliklere gidildi ve Dijital Pazarlamada Korku Faktörü başlığından yararlanılarak satışların artması hedeflendi. Peki, Dijital Pazarlamada Korku Faktörü reklamlarda nasıl işleniyor? Dijital Pazarlamada Korku Faktörü konusunu sizler için mercek altına aldık. İşte konuya ilişkin merak edilen tüm ayrıntılar!
Dijital Pazarlamada Korku Faktörü
Dijital Pazarlamada Korku Faktörü konusu son dönemlerde reklamcılar ve pazarlamacılar cephesinden de oldukça sıklıkla araştırılan bir konu olmayı başardı. Kısa sürede arama motoru Google’da sıklıkla araştırılan Dijital Pazarlamada Korku Faktörü konusu hakkında en net ve doğru bilgileri sizler için kaleme aldım. Peki, Dijital Pazarlamada Korku Faktörü nedir? Gelin, bu konuyu enine boyuna inceleyelim!
Reklam profesyonelleri ve pazarlamacılar için oldukça büyük önem arz eden çağımız hastalıkları, reklamlarda doğru işlendiği takdirde satışları artırma konusunda oldukça başarılı işler çıkardığı gözlemlenebiliyor. Geleneksel reklamcılıktan uzaklaştığımız şu günlerde hayatımızı tamamen dijitale kanalize etmemizle birlikte duygularımız da aslında pazarlama için bir sömürü olarak adlandırılmaya ve ona göre davranılmaya başlandı. Tüm düzenin bu sistemle ilerlemesinden dolayı pazarlamacılar ve reklamcılar da bilinçaltımızda yatan isteklerimizi daha da isabetli bir şekilde hesapladığı takdirde satın alma duygumuzu da harekete geçirecekler. Tam da bu noktada Dijital Pazarlamada Korku Faktörü başlığına biraz daha eğilmemiz gerekecek.
Korku faktörü eskiye oranla reklam mesajlarının içerisinde çok daha fazla yer bulmaya başladı. Burada korku faktörünü duygu ve durumlarla ne denli iyi eşleştirilebilirse o oranda satışlarında arttığını gözlemleyebileceksiniz. Kişilerin halihazırda korkup rahatsızlık duyduğu noktalara dokunarak seslenen reklamlar ikna noktasında da oldukça etkili oluyorlar. Bu durumu Dijital Pazarlamada Korku Faktörü olarak adlandırabilirken öte yandan da sürecin insana nasıl etki ettiğine daha yakından bakmak istiyorum.
Her Şeyin Ardında Korku Duygusu Var!
Dopamin hormonunun salgılanması alışveriş yapma ve satın alma isteğinin artmasına neden olmaktadır. Tam da bu hormonu aktive edecek durumsa; stres altında kaldığınızda ya da korktuğunuzda bir arayış duymanızla birlikte kaçış isteğinizin olması halidir. Dijital Pazarlamada Korku Faktörü burada kendisini göstermektedir. Zamanda biraz geriye yolculuk yaptığımız takdirde dijitalde değil de geleneksel reklamcılıkta da durumun aynı şekilde olduğunu anlayabilirsiniz.
11 Eylül Saldırıları dünya tarihine damga vuran olaylardan birisiydi. Bu durumun ardından alışveriş yapma oranlarında artış olmasıysa birçok araştırmaya konu oldu. Dijital Pazarlamada Korku Faktörü konusuna da baktığımızda salgın hastalıklar ya da doğal afetler gibi elim olaylarda kişilerin market ve pazaryerlerine hücum ettiği gözlemleniyor. Aynı durumu tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 sürecinde de gördük. Özellikle e-ticaret sitelerinde yaşanan satış patlamasının nedeniyse tamamen korku! Dijital Pazarlamada Korku Faktörü burada karşımıza çıkmakta, birçok firmanın kişilerin duygularına yönelik hareket etmesiyle beraber her şeyin daha da kötüye gideceği algısıyla hareket etmesiyle birlikte satışlarında arttığı gözlemlenebilmektedir. Kıtlık bilinciyle hareket eden kişiler satılan ürünleri almadıkları takdirde daha da kötü bir duruma düşeceklerini düşünmektedir ve bundan dolayı da alışveriş yapmaya devam etmektedirler.
Dijital Pazarlamada Korku Faktörü konusuna verebileceğimiz bir diğer örneklemde markaların alıcılarının akıllarında yer edinen reklamlarıdır. Bu reklamlara bakıldığında x parfümü sıkan kadın ya da erkekler çekici olurken kullanmayanlar sönük kalırlar ya da bir şampuan reklamında kadınların peşine yüzlerce erkek takılırken sıradan şampuanlar kullananlar kimselerin ilgisini çekmez. Bu ve bunun gibi reklamlar mevzubahis olan ürünü almadığınız takdirde görünmez olacağınız algısını zihninize kazıyacağından alışveriş algınızı da yeni baştan yazarlar ve en başından beri konuştuğumuz korku faktörünü böylelikle Dijital Pazarlamada Korku Faktörü başlığı altında açıklamış oluyorum.
Dijital Pazarlamada Korku Faktörü başlığı altında konuya ilişkin merak edilen bilgileri sizlerle paylaşmış oldum. Umarım Dijital Pazarlamada Korku Faktörü hakkında verdiğim bilgiler ve örnekler aklınızda sağlam bir zemine oturmuştur. Dijital Pazarlamada Korku Faktörü konusunda hala aklınıza takılan sorular varsa yorumlar aracılığıyla benimle iletişime geçebilirsiniz. Sevgilerimle!