Ohrid Neresidir, Nasıl Bir Yerdir?

Merhabalar değerli dostlarım, bugünlerde sizlerle paylaşmaya doyamadığım bir şehre dair bilgiler vermeye devam etmek istiyorum. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde de yer alan Ohrid hakkında biraz konuşalım istiyorum. Gitmeyenin hayali, gideninse yeniden yolunu düşürmek isteyeceği bir yer olan Ohrid’i sizler için mercek altına aldım. Gezip dolaşırken bir yandan da sizin için baktım etrafıma. Hazırsanız bu konuya biraz eğilelim ve Ohrid’e daha yakından göz atalım!

Kuzey Makedonya’nın en büyük sekizinci kenti olan Ohrid, 42.000 kişilik bir nüfusa da sahip. Birçok kişinin gitmek için sabırsızlandığı ve Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyan yapılarıyla görenlerin aklını başından alan Ohrid ve Ohrid gölü kendisini ziyaret edenlere de unutulmaz anlar vaat ediyor. Kuzey Makedonya’da unutulmaz bir tatil deneyimi yaşamak isteyenler muhakkak rotalarını Ohrid’e de çevirmeliler deyip sırasıyla Ohrid hakkında bilgiler vermeye başlamak istiyorum. Hazırsanız başlayalım!

Ohrid’in En Güzel Olduğu Mevsim!

Oldukça zengin bir kültürel yapıya sahip olmasının yanı sıra farklı medeniyetlerinde izlerini taşıyan yapısı ve eşsiz mimarisiyle görenleri kendisine hayran bırakan Ohrid’i ziyaret etmenin her mevsim ayrı bir keyfi olsa bile özellikle Haziran-Temmuz ayları turistler tarafından tercih edilir. Nisan ve Mayıs aylarında biraz daha yağış alan bölgeyi ziyaret etmek isteyen kişiler yağıştan çok hoşlanmıyorlarsa bu ayları tercih edebilir.

Kültürel etkinlikleri ve festivalleriyle de dikkat çeken şehir Ohrid’de mevzubahis olan etkinliklerin yaz aylarında daha yoğun bir şekilde yapıldığına da değinmek gerekir. Neredeyse büyüleyici denilebilecek güzellikteki gölüyle her göreni kendisine hayran bırakan ve etkileyici havasının etkisinden vazgeçebilmek çok da kolay olmayacaktır.

Kuzey Makedonya’nın incisi olarak da nitelendirilebilecek olduğum Ohrid; yürüyerek rahatlıkla gezebileceğiniz bir şehir olmasının yanı sıra bir zamanlar kentin savunmasında kritik rol oynayan Çar Samuel Kalesi’yle de resmen ziyaretçi akınına uğruyor. Bölgenin en ünlü ürünlerinden olan incilerin satıldığı dükkanlarsa günün neredeyse her saati hareketlidir. Türk Çarşısı’yla da misafirlerine çeşitli ürünleri sergilemeyi de ihmal etmiyorlar. Peki, bu kadar güzelliklerle dolu olan ve her mevsimi ayrı güzellikteki  Ohrid’e gitmek için ne gibi belgelere sahip olmalısınız?

Ohrid Ziyareti İçin Gerekli Belgeler!

Yolunuzu Ohrid’e düşürmek ve orada huzur dolu bir tatil yapmak istiyor aynı zamanda da vize işleriyle uğraşmak istemiyorsanız en doğru yoldasınız denilebilir. 6 ay içerisinde 3 aydan fazla kalmamak şartıyla, Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları vizeden muaf tutulur. Pandemi dönemiyle beraber yürürlüğe girilen PCR testleri de hala yürürlüktedir.

Ohrid’de Gezilecek Yerler?

Makedonya’nın Kuzeyinde yer alan Ohrid, yalnızca önemli konumu ve Balkanlar’ın en çok turist ağırlayan şehri değil, aynı zamanda da tarihi birçok yapısıyla yerli ve yabancı turistlerine eşsiz bir manzara sunmakta. Peki, bir turist olarak Ohrid’i ziyaret ettiğiniz takdirde nereleri gezebilir ve görebilirsiniz?

Safranbolu gibi hissettiren Ohrid’de tarihi Osmanlı evleri ve nefis göl manzarası eşliğinde gezebileceğiniz ve size kendinizi gerçekten tatilde hissettirecek bu kentte gezebileceğiniz rotalar çok fazla olduğu için bir rota çizip ona göre ilerlemenizi öneririm. İşte sizler için oluşturduğum o liste!

-Aziz Yuhanna Kilisesi (St. Jovam Kaneo) kilisesi, adım attığınız her noktada karşısınıza çıkması mümkün olan kiliselerden birisi olsa da Ohrid Gölü’ne bakan konumu ve manzarasıyla turistlerin uğrak noktası haline gelmiş durumda. Balkanlar’ın Kudüs’ü olarak da nitelendirilen Ohrid’te 365 kilise inşa edilmiş ancak bu kiliselerden günümüze kadar ayakta durması mümkün olan 40 adet kilise kalmıştır. 13. Yüzyıldan günümüze kadar ayakta durmayı başaran bu kiliseyi görmeden geçmeyin derim. Giriş ücreti 2€ olan kilise için bitmek bilmeyen merdivenleri de tırmanmanız gerekmekte. Kiliseler noktasında gerçekten çok fazla tercihiniz olsa bile benim ilk önerim burası olacaktır.

-Ohrid Antik Tiyatrosu, Helenistik bir tiyatro olan antik tiyatroda MÖ200’lü yıllarda kent merkezine geri dönüş yapmak ve gladyatör dövüşlerini iliklerinde hissetmek için eşsiz bir yer olarak karşınıza çıkmaktadır. Restorasyon çalışmalarından sonra tarihi dokusu bir miktar zedelenmiş olan antik tiyatroyu yaz aylarında ziyaret ettiğiniz takdirde müzik festivallerine denk gelmeniz de mümkün. Girişi ücretsiz olan bu alana günün her saatinde uğrayabilirsiniz.

-Ohrid Gölü, eşsiz güzelliğiyle ve 4milyonluk tarihi geçmişiyle görenlerin inanmakta zorluk çektiği bu alanın kenarına kurulmuş üç farklı şehir var. Adeta dibi görünecek kadar berrak olan suyun böyle olmasının nedeniyse gölün her 10 yılda bir kendisini yenileyebilmesiymiş. Suyu içilebilen narin göllerden birisi olan Ohrid Gölü, yüzmek isteyenler içinde girişi mümkün olan bir yer. Tatilinizi yaz günlerinde yaparsanız muhakkak yanınıza mayolarınızı da alın. Çevresinde birçok plajı da barındıran alana gitmek isteyenler şehir merkezinden yürüyerek gidebilirler.

-Ohrid Eski Kent Sokakları; Ohrid’e gelip bu doğal güzellikte olan sokakları gezmezseniz çok şey kaybedersiniz! Fotojenik açıdan oldukça iyi olan bu sokaklarda Arnavut kaldırımları ve dar yolları görmeniz mümkün. Tarihi evleriyle görenleri mest eden alan, size kendinizi yeniden Safranbolu’da hissettirecek. Osmanlı-Türk mimarisini yansıtan en güzel alan olan Ohrid’de yer alan bu sokağı görmeden gezinizi sonlandırmayın derim.

Benim Ohrid’e dair söyleyecek çok fazla şeyim olmasına rağmen burada uzun uzun yazıp sizleri bunaltmak istemiyorum. Konuya dair merak ettiklerinizi benimle paylaşırsanız cevaplamaktan mutluluk duyarım. Sevgilerimle!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir